Birçoğumuz yayınlandığı dönem çok ilgi çeken Ulan İstanbul’da ‘Maşuka’ karakteriyle tanıdı aslında onu. Şiveli konuşması, mimikleri ve yaptığı birbirinden güzel esprilerle kısa sürede hepimizin gönlünü kazanan Demet Gül’ü şu şıralar Star TV’de yayımlanan Akrep dizisindeki Hacer karakteriyle izliyoruz. Hacer; insan sarrafı, vefalı, cesur ve hazır cevap bir karakter. Annelerin ve kızlarının zehirli ilişkilerini anlatan dizide Hacer karakteriyle karşımıza çıkan Demet Gül ile ikicaybiriacik.com için sözleşip, keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Siz de bu söyleşi de bize eşlik etmeye hazır mısınız?
SÖYLEŞİ: EBRU ALTIN ÇAPÇI
Star TV’nin fenomen dizilerinden Akrep’i şu ana kadar denk gelip izlemeyen yoktur herhalde. Akrep aslında kadınların son zamanlardaki favori dizilerinin başını çekiyor. Dizide Hacer karakterine hayat veren Demet Gül ise başarılı bir oyuncu olmasının dışında aynı zamanda ışığını her daim yansıtmayı başaran oyuncularımızdan biri. Demet Gül’ü daha yakından tanımak için hadi gelin Akrep’in nam-ı değer Hacer’ini bir kez de onun ağzından dinleyelim.
Okuyucularımız için kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Almanya, Stuttgart’da doğup, büyüdüm. 2004 – 2008 Münih’de Otto Falckenberg Schule’de konservatuarda okudum. Öğrencilik yıllarımdan itibaren tiyatro ve operalarda rol almaya başladım. Okul bittikten sonra da film ve dizi çekimleri başladı.
“İNSANLARI GÜLDÜRMEK YA DA FARKLI BİR DÜNYAYA ÇIKARABİLMEK HOŞUMA GİDİYOR”
Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?
Okul yıllarında tiyatro derslerini çok sevdiğimi fark ettim ama ondan da önce anneannemin çok hasta olduğu dönemlerde geceleri uyuyamadığında yanına gidip taklit yapar ve eğlenceli oyunlar oynayıp onu güldürürdüm. Sanırım bu bende bir etki bıraktı. İnsanları güldürebilmek ya da farklı bir dünyaya çıkarabilmek hoşuma gitmişti.
Yönetmenliğini Gökçen Usta’nın yaptığı Akrep dizisinde canlandırdığınız Hacer karakteri ile her hafta evlerimize konuk oluyorsunuz. Hacer karakterini bize biraz anlatır mısınız? Benzer yönleriniz var mı?
Hacer gururlu, sevdiği insanlara karşı sadık bir kadın. Kendini ve sevdiklerini kimseye ezdirmiyor. Her konuda tavrını net bir şekilde ortaya koyabiliyor. Hacer kendi sıkıntıları olsa bile kimseye belli etmeden her zaman işini yapıyor. Benzerlik konusuna gelirsek ben de haksızlığa ne kendim ne de başkası için katlanamam diyebilirim.
“HİÇ GİRMEDİĞİM ROLLERE GİRMEYİ HER ZAMAN DAHA ÇOK SEVİYORUM”
Akrep ile yollarınız nasıl kesişti? Size “Bu işte mutlaka olmalıyım” dedirten şey ne olmuştu?
Açıkçası uzun zamandır dramda oynamak istiyordum. Hizmetçi Hacer karakterini okuyunca da çok sevdim. Hacer’in hikayesi gerçekten etkileyici ve farklı. Hiç girmediğim rollere girmeyi her zaman daha çok seviyorum.
Özellikle oynamak istediğiniz bir rol var mı?
Çok var tabii. Bu yıl çok güzel ve heyecanlandığım projeler okudum. Şu anda detayını veremediğim çok güzel ve canlandırmak istediğim karakterlerin olduğu işler var önümde. Aklımda ise fantastik bir hikayede bir cadıyı ya da bir çete liderini canlandırmanın eğlenceli olabileceği var. Yani hatta yüzlerce farklı karakter var. Umarım hepsini canlandırma fırsatı bulabilirim.
“PERRAN KUTMAN GİBİ BİR OYUNCULUĞA BENZETİLMEK GURUR VERİCİ”
Sözlük yazarları idol olarak sizin Perran Kutman’ı çağrıştırdığınızı yazmışlar. Bununla ilgili olarak siz ne düşünüyorsunuz? Bu anlamda ilham aldığınız oyuncular kimler?
Perran Kutman gibi yetenekli ve çok başarılı bir oyuncuya benzetilmek gurur verici. Kendisini izlemeyi çok severim. Özel olarak Meryl Streep bana gerçekten ilham veriyor diyebilirim. Her rolünde inanılmaz bir performans gösteriyor. Genel anlamda ise karşılaştığım herkes ilham kaynağı bana göre. Her insanın çok farklı özellikleri var ve ben onları izleyip canlandırdığım karakterler için kullanmayı seviyorum.
Oyunculuğun yanı sıra yazarlık gibi meziyetlerinizin de olduğunu biliyoruz. Yakın zamanda hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleriniz var mı?
Oyunculuk dışında yapımcılık ve yazarlık yaptım. Şimdi de üzerinde çalıştığım, yazdığım bir proje var ama ne zaman hayata geçer bilmiyorum. Çok yoğun bir tempoda çalışıyorum şu anda.
“BULDANERRY İSİMLİ BİR GİYİM MARKASI KURMA HAZIRLIĞINDAYIZ”
Çekimlerden arta kalan vakitlerde neler yapıyorsunuz?
Genelde ailemle ve arkadaşlarımla zaman geçirmeyi seviyorum. Spor ve resim yapıyorum. Son bir aydır yepyeni bir heyecanım daha var. Bir arkadaşımla birlikte “Buldanerry” isimli bir giyim markası kurma hazırlığındayız. Buldanerry; yüzde 100 doğal kumaşlar kullandığımız bir giyim markası olacak. Bu nedenle diziden vakit buldukça yeni markamla ilgileniyorum. Bunların dışında zaten hiçbir şeye vakit kalmıyor. Yani ya setteyim ya atölyede ? Çok yoruluyorum ama ikisini de severek yaptığım için hiçbir şikayetim yok.
İnanılmaz pozitif ve insana o enerjiyi hemen geçirebilen bir yapınız var. Hayata karşı gerçekten hep bu denli pozitif yaklaşabiliyor musunuz? Bunun özel bir sırrı var mı?
Genelde pozitifimdir. Güne yüksek ritimli bir müzik açıp dans ederek başlayabiliyorum. Ama elbette bu her zaman olmuyor, zaman zaman ben de düşebiliyorum. Fakat aklımda hep hayatın çok kısa olduğunu tutuyorum. Zamanımı mutlu ve güzel geçirmek istiyorum. Ben hem kendimi hem de etrafımdaki insanları mutlu etmeyi severim. Anneme çekmişim bu konuda, o da her zaman iyi niyetli ve iyi enerjilidir. Bir gün “Aşk Laftan Anlamaz” setinde Metin Akpınar ile sohbet ederken” Etrafındaki insanlara mutluluk saçıyorsun” demişti. Sanırım bunun sırrı da negatif insanlardan uzak durmaya çalışmaktan geçiyor.
Tekrardan diziye dönecek olursak Demet Akbağ gibi iyi bir tiyatro ve sinema oyuncusuyla birlikte oynamak nasıl bir duygu?
Demet Akbağ ile çalışmak gerçekten inanılmaz zevkli. Bu benim için gerçekten çok değerli bir deneyim. Ondan çok şey öğreniyorum. Ustalığının dışında inanılmaz komik ve sempatik bir kadın. Çok gülüyoruz set aralarında.
Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?
Carpe Diem ?
