Please assign a menu to the primary menu location under menu

Söyleşiler

ECEM ÖZ: “ARKA SOKAKLAR BENİM İÇİN GİDEBİLECEĞİM EN İYİ OYUNCULUK KURSU”

Öyle bir dizi düşünün ki tam 15 yıldır, insanların ilk günkü heyecanıyla izledikleri bir dizi olsun. Tabii ki yayınladığı her hafta reytingleri alt üst eden Arka Sokaklar’dan bahsediyorum. Birçoğumuz bu diziyle büyürken, birçoğumuz da yıllar içerisinde oyuncuların değişimlerine şahit olduk. Dizinin her bir karakteri çok özel olmasına rağmen Hüsnü Çoban ve ailesinin yeri herkes de bambaşkadır. Bugün Hüsnü Çoban’ın gözü gibi baktığı çocuklarından birini canlandıran Ecem Öz’ü ikicaybiriacik.com’da ağırlıyor olacağız. Ecem Öz, Z kuşağının tam da başarılı örneklerinden biri bize göre. Ne istediğini çok iyi bilen ve nice uzun yıllar ışığıyla çevresini aydınlatacak muhteşem bir genç kız. Dizi de Şule karakterini canlandıran sevgili Ecem Öz ile yaptığımız söyleşiye buyurmaz mıydınız?

SÖYLEŞİ: EBRU ALTIN ÇAPÇI

Okuyucularımız için kısaca kendinizden bahseder misin? Ecem Öz oyuncu olmanın dışında kimdir?

İstanbul’da doğdum, büyüdüm. 17 yaşındayım. 10 yaşımdan beri oyunculuk yapıyorum. Oyunculuğun dışında ise yaşıtlarım gibi düz bir lise öğrencisiyim. Aslında böbürlenmek gibi olmayacaksa hiç de düz bir öğrenci değilimdir. Okul hayatımda hiç başarısız, takdirsiz veya düşük not alan biri olmadım. Çalışkan olduğumu söylerler ama ben değil onlar :))) Yabancı dil okuyorum. Üniversite sınavına hazırlanıyorum. Şu ara okula da gidemediğimiz için açıkçası oyunculuk dışında yapabildiğim pek bir şey yok 🙁 Yine de son 2 yıldır günleri boş geçirmemeye çalışıyorum – ki bu nedenle her gün arkadaşlarımı bir şeyler yapmaya ikna ediyorum :))) Güzel de ikna ederim. Eski normalde de böyleydi. Genellikle arkadaş gruplarında plansız bir şekilde “Hadi kalkın gidiyoruz” yazıp herkesi coşturan kişi olur ya ben onlardan biriyim işte…

MİMİKLERİM HER ZAMAN ÇEVREMDEKİ İNSANLARIN İLGİSİNİ ÇEKERDİ

Oyuncu olmaya nasıl karar verdin?

Oyunculuk; her aklıma geldiğinde kendime, “Oyunculuk yapmadan önce ne yapıyordum ben?” diye sormamı sağlıyor. Mimiklerim küçüklüğümden beri her zaman hocalarımın ve etrafımdaki insanların ilgisini çekerdi. Büyüklerimin bunu fark edip bana güzel şeyler söylemeleri çok hoşuma gitmişti. Zaten çok televizyon izleyen – o zaman ki yaşıtlarımın izlemediği ve 15 – 16 yaşlarına gelene kadar izlediklerini düşünmediğim – ödüllü filmleri araştırıp bulan bir çocuktum. Oyunculuk fikri aklımın bir köşesindeyken ilkokulda öylesine vakit geçirmek için – biraz da boş adam olmayalım diye elbette – 10 yaşında arkadaşımla bir şeyler yapma arayışına girmiştik. Bir Bilgi Merkezi bulduk. İçinde tiyatro da vardı. Adımı yazdırdım ve 2 yıl boyunca haftada 3 gün tiyatroya gittim.

İki kez – 10 yaşıma göre seyircisi bana çok kalabalık gelen- 300 kişilik bir sahnede tiyatro yaptım. 2 yılın sonunda sınıfım arttıkça derslerimde zorlaşmaya başladığı için her Türk çocuğunun yaşadığı gibi canımız eğitim sistemimiz sayesinde tiyatroyu bırakarak, sadece derslerime odaklanmak zorunda kaldım. İlkokulun sonunda bir sonraki sınıfım için seçmeli ders seçiyorduk. Tüm arkadaşlarım matematik, fen, sosyal bilimler seçerken ben drama ve müzik seçmiştim. Gerçekten sınıfta drama ve müzik seçen tek çocuk bendim. Çok iyi hatırlıyorum, annem ile ilkokul hocam bana temel dersler seçtirmeye çalışırken, sınıf hocam “O okul okul gezen tiyatroculardan mı olacaksın?” demişti. Susup bakmıştım 🙂 Ama karar değiştirmedim. Ortaokula geçtiğimde ise yine birilerinin tavsiyesi üzerine annem beni ajanslara kaydettirdi, teklifler geldikçe de hoşuma gitmeye başladı. Tabii tiyatro gibi değildi. 3 – 5 yıl sonra da Arka Sokaklar kadrosuna dahil oldum.

ARKA SOKAKLAR GİDEBİLECEĞİM EN İYİ OYUNCULUK KURSU

Bugünlerde seni Komiser Hüsnü Çoban’ın kızı karakteriyle izliyoruz. Böylesine başarılı ve profesyonel bir ekiple çalışmak nasıl bir deneyim senin için?

Arka Sokaklar… Bir nevi ahiretlik bir dizi! Sosyal medyada, 15 yıllık bir dizinin reytinglerde her hafta zirvede olması ve benim ilk dizimin bu ekiple birlikte olması gerçekten benim için çok büyük bir şans. Resmen ücret ödemediğim ve gidebileceğim en iyi oyunculuk kursu diyebilirim.

Sen kaçıncı sezonda diziye dahil oldun? Adapte olmakta zorluk yaşadın mı?

Ben diziye 14. sezonda dahil oldum. Açıkçası ilk bir ay diziye adapte olması çok zordu. Çünkü hemen herkes birbirini yıllardır tanıyordu. Zaten hepsi o kadar dizideki Çoban ailesi gibiler ki, ben de birden içlerine giriverdim işte.

GÜÇLÜ VE KÖTÜ BİR KARAKTERİ OYNAMAK İSTERDİM

Arka Sokaklar’ın başarısını neye bağlıyorsun?

Bence tüm dizi ve filmler bir nevi sosyolojiyle de alakalı. Arka Sokaklar güncel konuları ele alıyor, belki de başarısı bu nedenledir. Diğer diziler kendi içindeyken, Arka Sokaklar şu anki toplumu anlatıyor. Mesela Corona virüs gibi… Bence insanlar Arka Sokaklar da birazda kendilerini görüyorlar gibi geliyor…

Arka Sokaklar deyince aklına ilk ne geliyor?

Arka Sokaklar deyince benim aklıma direkt Garip Kont geliyor :))

Dizide ailesine çok düşkün beş çocuklu bir babanın kızını canlandırıyorsun. Bundan sonra nasıl bir karakteri canlandırmak istersin?

Oyunculuğa devam edeceğimi düşünürsek Şule aslında oynadığım veya oynayacağım en zor karakter olacak diyebilirim. Çünkü Şule, Ecem’in tam tersi. Kendime ait hiçbir kırıntı yok Şule’de. Bu yüzden oyunculukta pasif karakterleri canlandırmakta çok zorlanıyorum :)) Yoksa öyle aman aman bir karakter olduğundan zor değil. Şule’den sonra kötü ama güçlü olan bir karakteri canlandırmak çok iyi gelirdi.

YA OYUNCULUĞA DEVAM EDECEĞİM YA DA…

Yakın gelecekte kariyerinle ilgili hedeflerin neler?

Geleceğimle ilgili şu an için iki düşüncem var. Ya konservatuar okuyup oyunculukta kendimi geliştireceğim ya da küçüklüğümden beri oyunculuğun yanında hep olmak istediğim ve Arka Sokaklar ile gerçekten cidden hiçbir alakası olmayan polislik mesleğine yöneleceğim. İleride göreceğiz.

Dizideki rol arkadaşlarının hayatındaki yeri nedir?

Dizide 2 yıldır yer almama rağmen samimi ve içten olmaları beni çok mutlu ediyor. Onlar sayesinde birdenbire evin kızı oldum 🙂 Bir sıkıntımız olduğunda birbirimize anlatırız, sürekli iletişim halindeyiz. Özel günlerde de birbirimizi arayıp konuşuruz.

Yorucu bir günün ardından setten eve döndüğünde vazgeçilmez stres atma yöntemlerin neler?

Eğer çok geç olmadıysa ve ayakta duracak halim varsa genelde arkadaşlarımla dışarı çıkıp bir yerde otururum. Sosyalleşmeye elimden geldiğince özen göstermeye çalışıyorum. Yoksa zaten eve gittiğim gibi uyurum.

Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersin?

Ben daha çok yaşıtlarıma ve küçüklerime bir şeyler söylemek istiyorum. Yetenekli olmasına rağmen sırf sistemimiz yüzünden olmak istediği veya olması gerektiği yerde olamayan birçok arkadaşımın da yaşadığı gibi sanattan, spordan kısaca yeteneklerinizden lütfen sırf toplum baskısından dolayı vazgeçmeyin.