Please assign a menu to the primary menu location under menu

Söyleşiler

MERİÇ ÖZKAYA: “TOPLUMSAL SORUNLARIN EN İYİ İLACI SANATTIR”

Eminim birçok kişi salı gününün gelmesini iple çekiyordur. Çünkü salı demek birçok kişi için Masumlar Apartmanı günü demektir. Sizin bu dizideki en sevdiğiniz karakter kim bilmiyoruz ama bizim favorimiz şüphesiz Gülben’e olan aşkıyla içimizi sıcacık yapan Bayram’dan yana oluyor. TRT 1’in fenomen dizilerinden Masumlar Apartmanı’nı şu ana kadar denk gelip izlemeyen yoktur herhalde. Gülseren Budayıcıoğlu’nun Madalyonun İçi isimli kitabından uyarlanan dizi de Bayram karakterine hayat veren Meriç Özkaya, bugüne kadar birçok dizide rol almış yetenekli bir oyuncu. Annem, Urfalıyam Ezelden, Acı Aşk, Savaşçı veya Bir Deli Rüzgar isimli dizileri izlediyseniz illa ki ona denk gelmişsinizdir. Meriç Özkaya ile henüz tanışmadıysanız da eğer Masumlar Apartmanı’nın nam-ı değer Bayram’ını hadi gelin hep birlikte tanıyalım.

SÖYLEŞİ: EBRU ALTIN ÇAPÇI

Payitaht Abdüülhamit, Diriliş Ertuğrul, Savaşçı ve onlarca dizinin ardından şimdilerde sizi Masumlar Apartmanı’nda canlandırdığınız Bayram karakteri ile izliyoruz. Okuyucularımız için kısaca kendinizden bahseder misiniz? Meriç Özkaya oyuncu olmanın dışında kimdir?

1981, Hatay Antakya doğumluyum. Çocukluğum Antakya’da geçti. Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü mezunuyum. Hayatımın bir bölümü oyunculuk, diğer bölümü ise arkeoloji ve tarih. Her ne kadar şimdilik yapamasam da mesleğim diğer bir idealim. Bunun dışında fanatik bir doğa ve hayvan severim. Kampçılık ve su sporlarını vakit buldukça yapan biriyim. Fenerbahçeliyim.

İZLEDİĞİM FİLMLERDE KENDİMİ HEP OYUNCU OLARAK HAYAL EDİYORDUM”

Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?

Çocukluğumdan itibaren Yeşilçam filmlerini ve tiyatro izlemeyi çok seviyordum. İzlediğim filmlerde ve tiyatrolarda da kendimi hep oyuncu olarak hayal ediyordum. 2001 yılında Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’ne kaydolmamla birlikte oyunculuk hayatım başladı. Fakülteye başladığım gibi Trakya Üniversitesi Tiyatro Topluluğuna katıldım. Böylece oyunculuk kariyerim başlamış oldu. Bu dönemde dizi setlerinde reji asistanlığı da yaptım. Bu bana dizi ve sinema setlerinin mutfağını öğretti. Bu süreçte 9 farklı oyunda oynadım. Daha sonra, TV8’de yayınlanan bir show programında oyunculuk yapma imkanı buldum. Böylece televizyonda oyunculuk kariyerim de başlamış oldu. Sonrasında sırasıyla “Annem”, “Urfalıyam Ezelden”, “Acı Aşk”, “Savaşçı”, “Bir Deli Rüzgar” dizilerinde yer aldım.

“BAYRAM PLATONİK BİR AŞIK”

Yönetmenliğini Çağla Vila Lostuvalı’nın yaptığı Masumlar Apartmanı dizisinde canlandırdığınız Bayram karakteri ile her hafta evlerimize konuk oluyorsunuz. Bayram karakterini bize biraz anlatır mısınız?

Bayram, kalbi saflık derecesinde temiz olan ve içindeki çocuğu hala yaşatan yalnız bir karakter. Aynı zamanda platonik bir aşık. Sevdiği insanın mutluluğu ile mutlu olabilen, derdi ile dertlenen bir karakter…

Dizide canlandırdığınız Bayram karakteri ile benzer yönleriniz var mı? Bayram’ın en çok hangi özelliğini seviyorsunuz? Bu anlamda size göre Bayram ile Meriç hangi yönlerden benzer ya da farklı?

En belirgin benzerliğimiz, Bayram’ın insanlara olan sevgi ve saygısı. Bu sebeple Bayram’ı oynarken aslında çoğu zaman kendimi oynuyorum. Bayram’ın en çok çaresiz kaldığı zamanlardaki tavrını, o alık bakışını seviyorum. Özellikle bazı sahnelerde “şaka mı yapılıyor yoksa gerçek mi” diye bakışları var ya, çekimler dışında da kendimi o bakışları yaparken buluyorum 🙂

“BÖYLE SAF BİR SEVGİNİN KARŞILIKSIZ KALMASINI KİMSE İSTEMEZ”

Bayram, Gülben’in mutlu olmasıyla mutlu olmaya ne zamana kadar devam edecek? Bayram ve Gülben arasında bir mutlu son söz konusu mu?

Bayram ile Gülben arasında sorduğunuz anlamda mutlu son olur mu bilemiyoruz tabii, bunu zaman gösterecek. Sanırım seyirci, Gülben’i Bayram’ın hak ettiğini ve böylece Bayram’ın mutlu olmasını çok istiyor. Böyle saf ve güzel bir sevginin karşılıksız kalmasını kimse istemez. Ancak, “son” olunca mutlu olunur mu yoksa asıl mutluluk devam eden mi, bence bu da tartışılır. Zira seyircilerimiz Bayram’ın bu koşulsuz sevgisini çok seviyor.

Şu anda rol aldığınız proje ile yollarınız nasıl kesişti?  Siz “bu işte mutlaka olmalıyım” dedirten şey ne olmuştu? Senaryo mu yoksa canlandıracağınız karakter miydi sizi en çok şey?

Dizi için OGM PİCTURES’ten görüşme teklifi aldım. İlk olarak uygulayıcı yapımcımız Ayşıl Hanım’la görüştüm. Projeyi öyle güzel anlattı ki, daha o anda Masumlar Apartmanı’nı gözümde canlandırdım. Senaryosu çok farklıydı ve Ayşıl Hanım’ın muhteşem bir enerjisi vardı. Daha sonra yönetmenlerimiz Çağrı ve Çiğdem Hanımlarla görüştükten ve onlardaki enerjiyi de gördükten sonra “bu işte mutlaka olmalıyım” dedim. Sonrasında da Bayram olarak karşınızdayım.

MASUMLAR APARTMANI’NDA HERKES KENDİNDEN BİR ŞEYLER BULUYOR

Yayınlandığı her bölümle reytingleri alt üst eden Masumlar Apartmanı’nın başarısını neye bağlıyorsunuz? Sizce Masumlar Apartmanı neden bu kadar sevildi?

Dizinin yaşanmış bir hikayeye, gerçekliklere dayanması, halkımıza, insanımıza dokunması, herkesin kendinden bir şeyler bulması, abartıdan uzak olması… Senaristlerimizin ve yönetmenlerimizin yaratıcılıkları ve öngörüleri, oyuncuların da muhteşemliği bunlarla birleşince reyting rekorları kıran böyle bir yapıt ortaya çıkmış oldu.

Masumlar Apartmanı deyince aklınıza ilk ne geliyor?

Oyuncu olarak aklıma ilk senaryo geliyor. Her hafta yeni bölümün senaryosunu ben de izleyiciler gibi iple çekiyorum. Bir izleyici olarak ise Masumlar Apartmanı deyince mücadele, özellikle aile bireylerinin bir nevi var olma ve içinde bulundukları yumurtanın kabını kırma mücadelesi geliyor aklıma.

Özellikle oynamak istediğiniz bir rol var mı?

Özellikle oynamak istediğim değil ama halkımızın yaşadığı güncel sorunları ortaya koyan, rahmetle andığım Kemal Sunal’ın oynadığı rolleri oynamak isterdim. Maalesef çok zor günlerden geçiyoruz. Toplumsal sorunların en iyi ilacı sanattır.

Yorucu bir günün ardından setten eve döndüğünüzde vazgeçilmez stres atma yöntemleriniz nedir?

Stresli zamanlarımda, sevgili yeğenimin alıştırdığı bitki çaylarım gelir ilk aklıma. Herkese tavsiye ederim. Eve gelir gelmez ilk yaptığım şey bitki çaylarımı demlemek, sonrasında da genellikle elime bir kitap alıp okumak, nihayetinde de uyuyup istirahate çekilmek oluyor.


Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?

Bu zamanda söylenecek en güzel şey sanırım, “umudumuzu yitirmeyelim” olur.